PCR TESTLERİ NEYİ TEST EDİYOR?
Politika insanları bir pandemi olduğuna nasıl inandırdı?
%80 asemptomatik veya hafif belirtilerle atlatılan bir şeyin (şey diyorum çünkü olanın tam olarak ne olduğu dahi belli değil) ölümcül bir hastalık olduğuna insanları nasıl ikna ettiler?
Bir pandemiye pandemi denilebilmesi için tıpkı laboratuvar değerleri ile sürekli oynanarak insanları hasta olduklarına inandırmayı başardıkları gibi bir metot oluşturdular, dünya sağlık örgütü 2008 yılında domuz gribi kapsamında pandemi kriterlerini biraz daha basitleştirerek bu yolu açmış oldu.
Corona pandemisinin gerekçesi ise virüsün hızlı yayılıyor olması idi
Peki bu hızlı yayılım nasıl tespit edildi? bazı açıklamalar ve tuhaf bir test ile mi?
Belki covid-19 adında yeni bir virüste olabilir fakat bu yeni bir şey değil, o veya bu yolla nasıl ortaya çıkmış olursa olsun virüsler sürekli kendilerini değiştirerek hayatta kalmayı başarmıyorlar mıydı? Örnek olarak her yıl yeni bir pandemi sebebi olan influensa gözümüzün önünde durmuyor mu? her yıl aşıları etkisiz kılan grip salgınını nereye koyacağız? buna rağmen her yıl hastalara teklif ve tavsiye edilen bu aşıların işe yaramadığı gerçeğini ne yapacağız? İnfluensa bir pandemi mi değil mi? Pandemi ise neden hala önlem alamıyoruz? pandemi değilse, coronayı neden bu kadar tehlikeli olarak adlandırıyoruz?
üç testten bahsediliyor, türünün ilki gibi görünen bir test Charité Berlin'den (Almanya-Berlin şehrinde bulunan bir kamu sağlık araştırma ve eğitim merkezidir.), diğeri CDC'ye ait (CDC: ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri ) ve bir diğeri Roche firması (İsviçre kökenli çokuluslu ilaç firması).
Üç testin ortak özellikleri ise bir çeşit ''acil prosedür'' gereği olmaları! tıpkı domuz gribi salgınında olduğu gibi, hani önüne geçilemeyen tehlikeli salgın olarak duyurulan, acil testler yapılan ve ilaç şirketlerini milyonlarca dolar zengin eden grip pandemisi!
Normalde bu testler BfArM (Almanya tıbbi ilaçlar ve tıbbi cihazları denetleyen bir organizasyon) tarafından onaylanması gerekir. Peer-incelemesinde tüm heyetin işe yarar, faydalı olarak karar birliğine vardıkları ürünler onay alır ve tabi ki bunun da bir süresi vardır.
Tabi pandemi söz konusu olunca test edilmeyen testler piyasaya sürülebilir ! ve yeni virüsümüzün alt yapısı, gerekçesi haline geliverir. Bu durumda kendimize sormamız gereken bazı sorular doğuyor, örneğin acaba bu virüs çok daha önceden çıkmış ve yayılmış olabilir mi? Biliyorsunuz ki geçtiğimiz kış hepimiz farklı bir hastalık yaşadık. Eğer durum bu ise o halde virüs yayılımı çoktan gerçekleşti ve sonradan alınan önlemlerin hepsi anlamsızdı.
Ne var ki Ana akım medya her pozitif testi covid-19 yayılımı olarak pazarladı ve elbette ne kadar çok pozitif test var ise o kadar da yayılım var anlamına geldi. Tüm dünyayı yutabilecek korkunç bir virüs hızla yayılıyordu değil mi?
Roche testi, iki geni arıyor: 1. Sars covid-2'ye ait olan ORF1-Geni .... 2. tüm corona virüslerine ait olan E-geni
Dünya sağlık örgütünün kriterlerine göre testler yalnızca E genini pozitif verse dahi yeni bir virüs pozitif varsayılması gerekiyor. Bu durumda asemptomatik vakaların corona virüslerinden bir başka gruba ait olduğu halde yeni ve ölümcül bir virüs grubuna ait olduğu yanlışı ile dünya paniğe sürüklenmiş oluyor. testleri yalanlayan, güvenilmez olduğunu düşündüren bir başka sorun ise, ölenlerin neredeyse tamamına yakınının sağlık sorunlarının zaten mevcut olduğudur, böyle bir durumda bu insanların neden öldüklerine dair gerekli araştırma veya açıklamalar yapılmadığı gibi örtbas edilmiştir. Gözardı edilen bir başka gerçekte, bir grip veya soğuk algınlığı ne olursa olsun bir viral enfeksiyonda her zaman için bir virüs karışımı olduğu ve bu karışımın ancak %5-15'inin corona virüslerinden oluştuğudur!
Neyse ki her zaman, ortaya sürülen ile yetinmeyen ve sonradan olayları test eden bağımsız bilim insanları da bulunuyor, onlar daima olayların gerçekçi olmayan yanlarını araştırıyorlar.
Testlerin yanlış olma ihtimalini test eden bir çin araştırması açıklandı :
Bu araştırmada pozitif test sonuçları olan ve covid-19 ile yakın teması bulunan fakat asemptomatik atlatan insanların verileri incelendi. sonuç yarıdan fazla ve hatta belki daha fazlasının yanlış pozitif olduğu yönünde değerlendirildi.
Tanzanya Cumhurbaşkanı John Magufuli ise papaya meyvesinin ve motor yağının bile bu testlerle pozitif çıkabileceğini söyledi :) hatta bu testlerin yapıldığına ve motor yağı ile papayanın sonuçlarının da pozitif çıktığına dair bilgiler yayılmıştı. bu durum gerçekse artık istatistiklere şaşırmamak lazım.
RE-POZİTİFLER BİLMECESİNE NE DEMELİ?
Covid-19 pozitif test edilen hastaların, hastalıklarını atlattıktan sonra hala pozitif test edilmeleri ile birlikte bir şok daha yaşandı. Örneğin güney Kore'de bu türden 285 vaka oldu. hastalığın atlatılmasının ardından 1-37 gün sonrasında yapılan RC-PCR testleri bu kişilerin %96'sının SARS-Cov-2 geni taşıdığı görülürken aynı anda virüs bulunamadı. Bu insanlarla yakın olan 790 insanın hiç birinde enfeksiyon yoktu ve hepsinin testleri negatifti, bu nasıl olabilir?
Görünüşe göre test, virüsün genetik materyaline de yanıt veriyor. Kullanılan yöntemde virüsün RNA'sı öncelikle DNA'ya çevriliyor.
“Ters transkriptaz” (“RC”) enziminin yaptığı budur. Sonra bu şekilde oluşan DNA polimeraz enzimi ile çoğaltalarak test için yeterli materyal elde edilmiş oluyor. Buna da polimeraz-zincir-reaksiyonu deniliyor (ingilizce kısaca: PCR)
Aynı şeyler enfeksiyonda vücutta da oluyor, yani virüsün RNA'sı hücre içerisinde DNA'ya dönüştürülüyor. her iki materyal de hastalık atlatıldıktan sonra vücutta bir süre kalıyor ve sonra elimine ediliyor. Testler işte bu kalıntılara dahi pozitif yanıt veriyor. Fakat enfeksiyöz olan şey virüsün tamamı yani bizzat kendisidir. (bu noktada düşünmemiz gereken bir başka şey de şu oluyor: DNA'da bir değişim bir reaksiyon var fakat virüs görülmüyor ! bu durum ise aklımıza ister istemez DNA'mıza yapılan bu müdahalenin ne ile gerçekleştirildiği sorusunu getiriyor)
Yine bu durumda, yani SARS-COV 2 antigeni taşıyan hastalar virüse karşı immün olmuş oluyor, bu yolla bulaşıcılıkta söz konusu olmadığına göre korunma önlemleri bu hastalar için anlamsız olmuyor mu? yani bu testler güvenilir değil ve bazı laboratuvarlar bu testleri artık kullanmayacaklarını bile açıklamışlar.
Bu esnada yayılan diğer yöntem ise kanda IgG ve IgM tespit ediyor (ilk test IgA) , bu IgM antigen ise ilk semptomların başlamasından 2-3 hafta sonra oluşuyor, IgG ise çok daha sonra ve yüksek oranda beliriyor fakat bu da immünite için sağlam bir gösterge sayılmıyor.
Sonuçların anlamını güçlendirmek söz konusu olduğunda globulin değerlerinin hareketi testin yapıldığı zaman dilimine göre önemli fark yaratıyor. İlk belirtilerin görülmesinin ardından 2-3 hafta sonra yapılan testler nispeten daha güvenli oluyor. Temmuz (2020) ortalarına kadar bu testlerin güvenilirliği konusunda bir çok çalışma yapıldı. bir metaanaliz sonuçları ise hemen Nisan ayında Cochrane Collaboration tarafından açıklandı bile. Bu açıklama her ne kadar yüksek bilimsel çalışmalara ait olmasa da, sonuç itibari ile testlerin güvenilir olmadığını gösterebiliyor.
Yalnızca testlerle ilgili olarak sonuçlara olan etkiyi düşündüğümüz zaman durum korkunç oluyor. kaldı ki, diğer bir çok kriterin dikkate alınmamış olması da artık bilinen bir gerçek. yanılş pozitif sonuçlar R değerlerine de yanlış yansıyor. R değeri demek bir kişinin enfekte ettiği diğer kişiler anlamına geliyor. Bu değerin 1'in altına düşmesi gerekiyordu, yani enfekte olmuş bir kişinin enfeksiyon bulaştırdığı kişi sayısı 1 veya daha az olması gerekiyor, Ki bu da virüs nedeni ile uygulanan yaptırımlar anlamına geliyor, bu yaptırımların boyutları dünya genelinde çok ciddi sonuçlar doğuruyor. çökmekte olan kapitalist sistemin yerine, elini çabuk tutarak yine ve yeniden kendi sistemini oturtmak isteyen üst akılın oyununu buradan bile görebiliyoruz.
Comments