OTİZM, DİKKAT EKSİKLİĞİ VE BİPOLAR BOZUKLUK UYDURULMUŞTUR

DSM: psikolojik hastalıklar için bir tanı ölçütüdür. Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayımlanır

Amerikalı psikiyatrist Allen Frances, yıllarca North Carolina'da Duke üniversitesi Psikiyatri bölümünü yönetmiştir. Aynı zamanda Amerikan psikiyatri derneğinde de ''yeni ruhsal sorunlar'' üretmek üzere rol almıştır, bu dernek aynı zamanda DSM'i yayınlayan kurumdur. Emekli olduktan sonra psikiyatri alanında dönen oyunları 'normal' adlı kitabında anlatmıştır.

Spiegel online Allen Frances ve kitabı hakkında şöyle yazıyor:

Psikiyatri ne kadar çok ilerlerse, o kadar az 'normal' insan kalıyor. Bir araştırmanın sonuçlarına göre, genç yetişkinlerin %80den fazlası DSM kriterlerine göre psikolojik bozukluk sahibi, bu bir çılgınlık. Teşhis enflasyonu, toplumun akıl almaz fazlalıkta bir kısmını Antidepresan, antiepileptik, nöroleptik, anksiyolitik, uyku ve ağrı kesiciler gibi ilaçlara mahkum etti.

normal ve anormal arasındaki sınırı DSM belirler ve bu sınır DSM'in her yayınlanmasında normalin sınırını biraz daha daraltır. A. Frances DSM 3. cildinde rol almış ve 4. cildin basımında komisyon başkanıydı. Bu süreçte farklı teşhislerin sayısı 182'den 297'ye çıkarılmıştır.

Nitekim insider (muhbir) olarak Frances bu masalı toparlıyor. Frances'e göre psikolojik bozukluklar 'pratik gereksinim' olarak, tesadüfen DSM'e girmiştir. Buna göre DSM'de bulunan bozuklukların karman çorman, mantıksız ve kısmen birbirine zıt içeriği pek şaşılacak bir şey değil.

Frances kendisinin ve birlikte çalıştığı kişilerin, ilkel bir 'utangaçlık'tan nasıl bir 'sosyal fobi' yarattıklarını da anlatıyor ki günümüzün 3. büyük psikolojik sorunu!

''kafamızı kuma gömmüş ve kendimizi çok büyük sanmıştık, malesef'' diyor Frances ve ilave ediyor: yanlış bir çocuk psikoloji epidemisi olarak OTİZM, dikkat eksikliği/hiperaktivite ve bipolar bozuklukları da uydurulmuştur, oysa çocuklar bugün, dünkünden daha bozuk değiller. Değişen tek şey etiketler oldu.

Farma endüstrisi şunu anladı: İlaç kullanımını artırmanın en iyi yolu, insanları, mental problemlerin her geçen gün daha fazla arttığına inandırmaktır.