ORUÇ TUTMAK: Aç olan yalnızca insan mıdır?

Kul hakkını islam alemi genellikle maddi manevi bazı değerlere haksız yere zarar vermek olarak algılar, böylece örneğin bir insanın malını çalmayı haram olarak görürken, iftitra atmaya bir o kadar önem vermez. bir kişi hakkında sarf ettiği sözlerin, onun hakkında yaptığı yorumların, muhatabının yaşamında neleri tetiklediğini aklından bile geçirmez. Bu durum, önce bir kişiden başlayarak sonra bir çok kişinin katılımının da gerçekleşmesi ile birlikte, toplum bilinci denilen alana olumsuz besin kaynağı/veri tabanı oluşmasına neden olur ve işte bu bireyden topluma, toplumdan ülkelere, bütün bir dünya insanlığının kaderi üzerinde payımıza düşen sorumluluk yani kul hakkı olur.

Ayrıca kul yalnızca insan değildir. Ramazanda tutulan oruçlar ''açlık'' kavramını anlamaya hizmet etmelidir ve sokakta yavrularını emzirecek sütü olsun diye çırpınırken taşlanan bir hayvan için de geçerlidir, orada aç bekleyen yavrular içinde... bundan da öte oruc tutmak, çöpünü sapını incelemeden löp yuttuğumuz her nesnenin titreşimlerinin maddi manevi olarak hücrelerimizden temizlenebilmesi ve farklı boyutlara açılabilmemize de hizmet etmelidir. İlahi matriksten gelen bilgilerin ulaşabilmesi için bir fırsattır. ne yazık ki, 'gün boyu aç kaldık hadi hadi'lerle başlayıp, türlü çeşitli yemeklerin hızla mideye indirilmesinin akabinde yığılıp kalma ile sonuçlanmaktan öteye geçmemektedir. En çok bundan öte gidebilen teravih namazına gider ve böylece her şey tamamdır onun için.

Velhasıl, kendi içinde kendini kaybetmiş bir insanın bir başka bireye/canlıya katabileceği hiç bir şey olmadığı gibi, diğer canlılardan alabileceği de hiç bir şey yoktur. o boylu boyunca tepeden tırnağa başta kendisi olmak üzere, bütün bir evrenin vebali ile yürümeye çalışmaktadır. bu yüzden yorgun ve bitkindir!