top of page

HAVLICAN (Alpinia officinarum)

Yazının içeriği bilimsel verilere dayanmaktadır. Tek başına bir tedavi yöntemi değil, sağlığın korunması için öneriler içermektedir.


Zencefile benzeyen bu bitkinin kökleri günümüzde neredeyse tamamen unutulmuştur. Oysa bu köklerden 100 civarı etken madde tespit edilip izole edilmiştir.


ETKEN MADDELERDEN BAZILARI


ACI MADDELER: Önceden ''galangol'' denilen ana etken maddesi günümüzde 'diarilheptanoid' deniliyor. Bu sekonder bitki maddeleri yalnızca havlıcanda değil, aynı zamanda zencefil ve zerdeçalde de bulunuyor. Acımsı tadın sorumlusu ise 'gingerol'dür ve aynı şekilde sekonder bitki maddelerine dahildir. Acı maddeler genel olarak serbest radikallere, iltihap, virüs ve bakterilere karşı etkilidir.


FLAVONOİDLER: Havlıcan oldukça fazla miktarda flavonoid içerir. En önemlisi 'galangin'dir, in-vitro araştırmalarda bu maddenin virüs ve bakterilere karşı etkili ve ayrıca antikanserojen olduğu tespit edilmiştir.

TANENLER: Örneğin mide-bağırsak iltihapları veya ağız ve boğaz iltihaplarında etkilidir. Büzücü ve kurutucu özelliği nedeniyle bakterilerin beslenme zeminini yok etmektedir.


ETERİK (uçucu) YAĞLAR: kramp giderici, antienflematuar, antibakteriyel etkilere sahiptir. Hindistanda yapılmış olan bir araştırma neticesinde Bacillus cereus, staphylococcus aureas ve E.coli gibi bakterilere karşı etkili olduğu görülmüştür.


Acı maddeleri mide gerginliğini yatıştırır ve kusmayı önler. Antioksidatif, sindirimi hızlandırıcı, safra ve iştah artırıcı, antiviral ve antimikrobiyeldir.


KULLANIMI


Avrupa halk tıbbında havlıcan örneğin tentür veya çay olarak öncelikle mide ağrılarına (örn. mide ülseri), şişkinlik, karın ağrıları, bulantı, kusma, iştahsızlık ve safra koliklerinde kullanılmıştır.


ÇAY YAPIMI


Kurutulmuş köklerle yapılır, orta düzey günlük dozaj olarak 2-4 gram kurutulmuş kök öneriliyor.

İhtiyacınız olan tek şey 1 tatlı kaşığı (2 g) ince kıyılmış havlıcan kökü ve 1 kupa dolusu su.


Kaynamakta olan su köklerin üzerine ilave edilerek 10 dakika bekletildikten sonra kökler süzülür ve çay günde 2-3 kez yemeklerden yarım saat önce içilir.


Dişeti hastalıkları varsa bu çay ile gargara yapılabilir. Şayet çay yüksek ateşe karşı kullanılacaksa çaya ıhlamur veya mürver çiçeği ilave edilirse etkisi artar.


İLTİHAPLARA KARŞI HAVLICAN


Komisyon E, Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü'nün (BfArM) bitkisel tıbbi ürünler için bağımsız bir bilimsel uzman komisyonu havlıcanı tıbbi amaçlar için kullanımı uygun olarak nitelendirmiş ve kramp giderici, antibakteriyel etkili ve prostaglandin sentezi inhibitörü olarak kabul etmiştir.


Prostaglandinler dengeleri bozulduğunda iltihap ve ağrılara neden olan hormonlardır. Havlıcanın acı maddeleri bu disharmoniyi önleyebildiği için örneğin romatizma ve artrit durumlarında iltihap giderici ve ağrı kesici olarak kullanılabilir.


Havlıcanın iltihaplara karşı etkisi hindistanlı (WestBengal University of Animal and Fishery Sciences) araştırma tarafından da onaylanmıştır. Bu araştırmada havlıcanın çok yakın akrabası olan 'Alpinia galanga' incelenmiştir. Bu araştırmada ayrıca havlıcanın histamin seviyesini düşürdüğü de kanıtlanmıştır.


KISIRLIĞA KARŞI HAVLICAN


Tüm bilimsel gelişmelere rağmen erkeklerde kısırlık tedavisi sonuçsuz kalıyor, bu nedenle giderek artan sayıda araştırmacının ilgisi bitkisel maddelere yöneliyor. İranlı bir araştırmacı grubu 2018 yılında havlıcanın idiopatik kısırlığa karşı etkisini araştırdılar, idiopatik 'nedeni bilinmeyen' anlamına geliyor.


Bu araştırmada idiopatik kısırlığı olan 60 denek yer aldı, 31 kişi havlıcan ile tedavi gördü, üç ay boyunca günde 300 mg kuru ekstre kullanıldı. 29 kişi ise plasebo kullandı.


12 hafta sonra havlıcan kullanan grupta hem sperm sayısında artış görüldü hem morfoloji (yapı, form) bakımından normal hücre sayısında artış görüldü. Araştırmacılar, havlıcanın yan etki yapmaksızın idiopatik kısırlığa karşı etkili olduğu sonucuna vardılar.


C*O*R*O*N*AYA KARŞI ETKİLİ Mİ?


Havlıcanın antiviral etkisi çeşitli araştırmalarla defalarca kanıtlanmıştır. 2011 yılında japon araştırmacılar köklerde bulunan Diarilheptanoidlerin HRSV, polio, kızamık ve HSV-1 virüslerini bloke etme kapasitesine sahip olduğunu tespit ettiler. Başka araştırmalar ise bu maddenin influensa virüsünün üremesini engellediğini gösteriyor.


Son zamanlarda ise internette havlıcanın yeni denilen bu virüse karşı etkili olduğuna dair bilgiler bulunuyor. Örneğin 2020 yılında hindistan'da yapılmış olan bir araştırma, havlıcanda bulunan 11 etken maddenin virüsün hücrelere yerleşmesini engellediği görülmüştür. Araştırmacılar havlıcanın virüsle mücadele yönünde iyi bir aday olduğu sonucuna varmışlardır.


Geleneksel Mısır tıbbında kullanılan bitkiler üzerinde yapılan bir araştırmada ise havlıcanın doğrudan antiviral ve akciğer gibi organların iltihabını önleyici etkisi olduğunu göstermiştir. Araştırmacılara göre havlıcan bu konuda da iyi bir destek tedavi olabilir.


HAVLICAN KANSER VE TÜMÖR OLUŞUMUNA KARŞI


Malezya, Tailand, Kamboça, Laos ve Vietnam geleneksel tıbbında havlıcan uzun zamandır tümörlere (örn. mide kanseri) karşı kullanılıyor. Havlıcanın bu etkisi üzerinde araştırmalar devam ediyor fakat şimdiden havlıcanın bazı etken maddelerinin kanseri deaktivize ettiği ve büyümesini durdurduğu yönünde bilgiler gelmiş bulunuyor.


London Kings College araştırmalarında ise havlıcanın akciğer ve meme kanserinde faydalı olabileceği tespit edilmiş. Bu araştırmalarda büyük ve küçük havlıcan testleri yapılmış, kök ekstresinin bir yandan kanser hücrelerini öldürdüğü, diğer yandan sağlıklı hücreleri de koruduğu görülmüş. Araştırmacılar, bitki ekstrelerinin normalde ya tümör hücrelerine saldırdıklarını, ya da immün sistemini güçlendirdiklerini fakat havlıcanın her ikisini aynı anda yaptığını belirttiler.


Her ne kadar tüm bunlar bizi 'her şeyin kesin tedavisi' diyeceğimiz bir öforiye sürüklememesi gerekirse de havlıcanı ev eczanesinde bulundurmanın ve kullanmanın çeşitli faydaları olabileceğini söyleyebilirim. Örneğin uzun süre kalıcı olabilecek bir havlıcan ekstresi halinde saklayabiliriz.


HAVLICAN EKSTRESİ YAPIMI


Özellikle mideyi güçlendirici etkisi ile iştahsızlığa ve sindirim şikayetlerine karşı etkilidir.


10 g havlıcan kökü (doğranmış veya kaba toz halinde)


50 g %40 alkol (içilebilir, örn. wodka)


Havlıcan köklerini ve alkolü geniş boğazlı bir şişeye doldurun ve iyice kapatın. Şişenin üzerine 'havlıcan ekstresi' ve tarih yazın. Karanlık bir yerde 3 hafta boyunca bekletin, arada bir çalkalayın.


3 hafta sonra karışımı süzün ve damlalıklı şişelere doldurun, çocuklardan uzak tutun.


Günde 3x15 damla (toplam 45) bu ekstreden, yemeklerden 15 dakika kadar önce suya damlatarak için.


MUTFAKTA HAVLICAN


Kokusu ve tadı Zencefile çok benziyor, yalnızca biraz daha hafif bir tadı var. Acımsı tadı ve limonumsu aroması ile bir çok yemekte kullanılabilir.


Endonezya geleneksel tıbbında Jamu içeceklerinin önemli bir yeri vardır, 'jamu' otlar, çiçekler ve kökler anlamına geliyor.


HAVLICAN JAMU İÇECEĞİ YAPIMI


3 adet limet (misket limonu)

Yarım litre su

2 dal limonotu

4 yemek kaşığı havlıcan kökü rendesi

6 yemek kaşığı agave şurubu

2 yemek kaşığı ince kıyılmış nane yaprakları

2 yemek kaşığı ince kıyılmış ısırgan yaprakları

2 tatlı kaşığı zencefil tozu

1 damla nane yağı

5 damla portakal yağı


Misket limonlarının kabuklarını soyun ve soyduğunuz kabukları suyun rengi yeşil oluncaya kadar kaynatın.

Üzerine havlıcan köklerini, limonotunu ve kıyılmış bitkileri (ısırgan ve nane) ilave edin, 15 dakika daha kaynatın.


Tencereyi ocaktan alın ve üzerine zencefil tozu ile misket limonlarından elde ettiğiniz suyu ilave edin. Biraz karıştırdıktan sonra geri kalan malzemeyi de ilave edip iyice karıştırın.


Artık Jamu'nuzu dilerseniz bir miktar su ile inceltip içine bir kaç tane nane yaprağı atarak içebilirsiniz.

Havlıcanı taze alabilirsiniz, streç film ile sararak buzdolabında saklarsanız 2-3 hafta kadar tazeliğini korur, dilerseniz daha uzun süre kalsın derseniz taze havlıcanları ince dilimler halinde kesip kurutabilirsiniz.


Kurutulmuş kökler kullanılmak istediğinde 1-2 saat kadar ılık su içerisinde bekletilmesi gerekir veya köklerinden elde edilmiş toz halinde kullanımı tercih edilebilir.


KAYNAK


MerveBacanlı et al, Polyphenols: Prevention and Treatment of Human Disease, Chapter 34 – Galangin as a Plant Phenolic and Usage in Health and Disease, 2018


Jie Zheng et al, Spices for Prevention and Treatment of Cancers, Nutrients, August 2016


Ibrahim Babangida Abubakar et al, A review on the ethnomedicinal uses, phytochemistry and pharmacology of Alpinia officinarum Hance, J Ethnopharmacol, Oktober 2018


Aida Maryam Basri et al, A Review on the Pharmacological Activities and Phytochemicals of Alpinia officinarum (Galangal) Extracts Derived from Bioassay-Guided Fractionation and Isolation, Pharmacogn Rev., Januar - Juni 2017


Fatemeh Kolang et al, Effect of Alpinia officinarum Hance rhizome extract on spermatogram factors in men with idiopathic infertility: A prospective double-blinded randomised clinical trial Randomized Controlled Trial, Andrologia, Februar 2019


Kaiwen Lin et al, Protective effects of total flavonoids from Alpinia officinarum rhizoma against ethanol-induced gastric ulcer in vivo and in vitro, Pharm Biol, Dezember 2020


Lindenthal, Susanne, Ausgewählte Rhizomgewürze der Zingiberaceae: Botanik, Inhaltsstoffe und Bedeutung in der Humanernährung, Diplomarbeit, Universität Wien, Fakultät für Lebenswissenschaften, Mai 2012


Kaushik D. et al, Current pharmacological and phytochemical studies of the plant Alpinia galangal, Zhong Xi Yi Jie He Xue Bao, Oktober 2011


Srividya AR et al, Antioxidant and Antimicrobial Activity of Alpinia officinarum, Indian J Pharm Sci, Januar - Februar 2010


Houghton P et al, Cytotoxicity of plants from Malaysia and Thailand used traditionally to treat cancer, J Ethnopharmacol, 2005


Omoregie SN et al, Antiproliferative activities of lesser galangal (Alpinia officinarum Hance Jam1), turmeric (Curcuma longa L.), and ginger (Zingiber officinale Rosc.) against acute monocytic leukemia, J Med Food, Juli 2013


Dr. Thomas Schöpke, Galgant – Galangae rhizoma, Arzneipflanzenlexikon – Register

Asim Kumar Ghosh, Anti-inflammatory activity of root of Alpinia galanga willd, Cronicles of Young Scientists, Dezember 2011


Varsha S Honmore et al, Isolates of Alpinia officinarum Hance as COX-2 inhibitors: Evidence from anti-inflammatory, antioxidant and molecular docking studies, Int Immunopharmacol, April 2016



Katsuhiko Konno et al, Antiviral activities of diarylheptanoids isolated from Alpinia officinarum against respiratory syncytial virus, poliovirus, measles virus, and herpes simplex virus type 1 in vitro, Nat Prod Commun, Dezember 2011


K Watanabe et al, Anti-influenza viral effects of novel nuclear export inhibitors from Valerianae Radix and Alpinia galanga, Drug Discov Ther, Februar 2011


Mukesh Kumar et al, Natural Product Compounds in Alpinia officinarum and Ginger are Potent SARS-CoV-2 Papain-like Protease Inhibitors, Research Gate, April 2020


Roodabeh Bahramsoltani et al, An Evaluation of Traditional Persian Medicine for the Management of SARS-CoV-2, Front Pharmacol, November 2020


Comments


Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page