BİPOLAR BOZUKLUĞUN ENERJETİK BOYUTUNDA KISA BİR AÇIKLAMASI

Bipolar rahatsızlıkları olan insanların genellikle solar pleksus çakraları aşırı aktif, kalp çakraları bloke olmuş, taç çakraları ise yavaşlamıştır.

Alın çakraları açık, boğaz çakrası aşırı aktiftir.

Alma-verme dengesi bozulmuş, sevgi ve spiritüellik azalmış, sezgileri güçlü, hızlı ve çok konuşmaktadır. çabuk kızar hatta agresifleşebilir.

Çakraların bir öne açılan, birde arkaya açılan yönleri vardır, öne doğru olan açıklık dış dünyayı, arkaya doğru olan yön ise kendimizi, kendi içimizi temsil eder. Çakraların uyumlu çalışmasında rol oynayan büyük bir etken ise bizim iç ve dış dünya arasında ne kadar uyumlu olduğumuza bağlıdır.

Bipolar bozuklukta kişilerin sürekli uçlarda bulunmasına baktığımızda ise onların aşırı şekilde uyum ihtiyaçları olduklarını görürüz. Bu ihtiyacın arkasında yatan neden ise kişilerin çocuk yaşlarda ''realite''lerini kaybetmiş olmalarından kaynaklanır. Bir bebek doğduğunda belli süre içerisinde kendisi dünyanın merkezindedir, bu durum yavaş yavaş gelişerek, çocuğun kendisinden başka da gerçeklikler olduğunu, çitlerin arkasında başka bahçelerde olduğunu anlamaya başlar, yani realitesi yavaş yavaş gelişir ve kendisini merkezden yavaşça çıkarır. Bipolar bozukluk yaşayan insanlarda ise bu kopma aşaması yavaş ve doğal bir şekilde gelişmek yerine, ani olaylarla gerçekleşmiştir, ani bir ölüm, büyük bir şok, korku gibi bir çocuk için büyük darbeler, çocuğun ''her kes biliyormuş yalnızca ben bilmiyormuşum'' ''ne kadar körmüşüm, bunun hep böyle sürüp gideceğine nasıl inanmışım'' gibi duygulara yol açar.

Bu durmak bilmemek, değersizlik ve ölüm özlemi duygularını tekrar yaşamamak için, hasta moral durumunu daima kontrolde tutmak ister fakat ne yazık ki her şeyin kontrolden çıktığını yine yine deneyimlemek zorunda kalır ve bütün bunlar karşısında güçsüzdür. İnsanın kendi Merkezinde kalabilmesi ise zorla olmaz, ancak kişinin kendisi tarafından bulunarak gerçekleştirilebilir. Yani bu durumda ''kendini kontrol etmek'' değil, Kendini kabul etmek ve sevmek kişinin merkezine yaklaşmasını sağlayacaktır.

Partner ilişkilerinde, meslek yaşamında, aile ilişkilerinde, hobi, beden, beslenme vs. gibi konularda bu insanlar için genellikle alt kategori yoktur, ya hep ya hiç vardır, bu da kendisini ''aşırı abartılı sevmesi'' ile tekrar ''kendi değerini kaybetmesi'' arasındaki git gellerin nedenidir.

Bu kişiler özellikle manik dönemlerinde, depresif durumun yavaşlığında biraz daha ruhsal konularla ilgilenmelidirler.