ANTİDEPRESAN YAN ETKİLERİ
Aslında antidepresanlar morali yükseltmeleri gerekir, ne var ki beklenmedik ölümlere yol açabildikleri bilinmekte. Hayati tehlike oluşturan kalp ritim bozukluklarına yol açan ilaçların listesi gittikçe artıyor. Citalopram gibi en fazla verilen antidepresanlar şimdi potansiyel ölümcül psikofarmaka grubundalar.
ANTİDEPRESAN: YENİ BİR YANTESİR OLARAK ''ÖLÜM''
Antidepresanların bir çok yan-etkileri vardır: Ağız kuruluğu, sindirim sorunları, başağrıları, aşırı terleme, halsizlik, kalp çarpıntısı bunlardan bazıları, bir çok hasta üzerindeki üzerindeki karabulutların dağılması ve yeniden hayata tutunabilmesi ümidiyle bu yan-etkileri göze alıyor. Amerika'da bilimsel bir dergide açıklanmış olan bir araştırma ise psikofarmakaların tam aksine etki yapabileceklerini gösteriyor: ''ölüm''
CİTALOPRAM VE ANİ KALP ÖLÜMÜ
Hayati tehlike içeren ilaçların başında gelen ve depresyondaki insanlara en sık verilen ilaç antidepresan Citalopramdır. Bu ilaç bir çok farklı isimle satılıyor, örn. Citadura, Cipramil, Citalostad, Citarcana, Citalon, Celexa, Eostar, Rudopram, Serital, Seropram vs.
Bu ilaçlar EKG ölçümlerinde EKG'nin bir parçası olan QT bölümünü uzatabiliyorlar.
Kalp atışları bir dizi elektrik impulsleri ile düzenlenir ve bunlar dalgalar olarak EKG ile görüntülenir, bu esnada her dalga bir harf ile tanımlanır: P, Q, R, S ve T (türkçede farklı harfler kullanılıyor olabilirse de ifade ettikleri dalgalar değişmeyecektir.)
Bir EKG ölçümünün kıvrımlarını düşünün, o kıvrımlar üzerinde bulunan QT aralığı, Q ve T dalgalarının arasındaki mesafeyi gösterir.
Eğer Q ve T arasında kalan mesafenin süresi uzarsa buna QT uzaması denilir. Bu fenomenin olup olmadığını anlamanın tek yolu ise EKG'dir, başka bir teşhisi yoktur.
QT uzaması ise ağır kalp-ritim-bozukluğu için büyük bir risk faktörüdür, örn. Taşikardinin bir uç boyutunda kalp, vücuda yeterli miktarda kan gönderemeyecektir ve bir kaç dakika içerisinde ölüme yol açacaktır. Bu demektir ki, hasta öncesinden hiç bir şey farketmeyecektir, tamamiyle sağlıklı bir insan bir dakikadan diğerine ölüverecektir, bu nedenle bunun adına ''ani kalp ölümü'' deniliyor.
DOZAJ NE KADAR YÜKSEK İSE RİSK O KADAR FAZLA
FDA (Food and Drug) için dozaja bağlı QT aralığı bilinen bir fenomendir, bu nedenle 2011 yaz aylarında terapistleri citalopram dozajlarını günlük 40 mg üzerine çıkarmamaları konusunda uyardılar. Bu YÜKSEK TAVSİYElerini ise 2012 mart ayında bazı hasta grupları için günlük 20 mg olarak değiştirdiler! (arada geçen zaman ve zarar görmüş olan hastalar hususunda kimseden ses çıkmıyor: giden gitti, kalan sağlar bizimdir)
ANTİDEPRESAN BİLİMSEL ARAŞTIRMASI
Araştırmacılar 1990 Şubat ayı ve 2011 ağustos ayı arasında bir antidepresan veya Methadon kullanmış olan 38.397 yetişkin üzerinde araştırma yaptılar.
Söz-konusu olan süreç içerisinde deneklerin kullanmış oldukları antidepresan etkin maddeleri şunlardı: Citalopram (farklı isimleriylede olsa), Escitalopram (örn. Cipralex), Fluoxetin (örn. Fluctin, Prozac), Paroxetin (örn. Deroxat, Paroxat), Sertalin (örn. Zoloft), Amitriptylin (örn. Saroten), Bupropion (örn. Elontril, Zyban), Duloxetin (örn. Cymbalta), Mirtazapin (örn. Remeron), Nortriptylin (örn. Nortrilen) ve Venlafaxin (örn. Trevelor, Efexor).
Hastalara bu ilaçlardan birini kullandıktan sonra 14-90 gün içerisinde EKG ölçümü yapıldı, bu esnada araştırmacılar bazı antidepresanların QT aralığının uzamasına sebep olduğunu gördüler. İstisna olan ilaç Bupropion oldu, bu ilaç tam tersi bir etkiye sahipti, yani QT aralığının kısalmasına sebep oluyordu, ne var ki buda iyi bir haber değil, aynı şekilde buda bir kalp ritim bozukluğudur ve baygınlık geçirmeler ve aynı şekilde ani kalp ölümü ile sonuçlanabilir.
BENZER RİSKLER İÇEREN DİĞER İLAÇLAR
Daha öncesinde yapılmış olan araştırmalarda antidepresan ve daha bir çok ilacın QT aralığını uzattığını kanıtlamıştı. 2004 yılında Dr. Dan M. Roden (Vanderbilt University School of Medicine) The New England Journal of Medicine dergisinde) ''dağıtım ve satışına izin verilmiş olan bir ilacın kısıtlanması veya toplatılmasının ana sebebinin potansiyel ölümcül QT aralığı uzaması' olduğunu yazmıştı.
Bu ilaçların listesi oldukça uzundur, yukarıda sayılan antidepresanlara ilaveten özellikle Kalp-ritim-bozukluklarında kullanılan ilaçlar (antiaritmi)! (ne büyük çelişki değil mi?), diğer bazı kalp ilaçları, sindirim sistemi ve nefes yolları için kullanılan bazı ilaçlar, bazı antibiyotikler, mantar hastalıklarına kullanılan ilaçlar ve örn. Methylphenidat (örn. Ritalin) veya Tamoxifen (göğüs kanseri için ilaç) gibi sayısız ilaç bu risk grubuna dahil.
EN KÖTÜ ANTİDEPRESANLAR
En kötü antidepresanlar, yani QT aralığını ortalama olarak en çok uzatanlar, yukarıdaki araştırmalara göre Citalopram, Escitalopram ve Amitriptylin.
Bu ilaçları kullananlardan 5 kişide anormal EKG ölçümü gözlendi (QT aralığı uzaması), fakat araştırmacılar böyle bir gözleme henüz rastlayamadıklarını söylediler.
ANTİDEPRESANLAR VERİLİRKEN HASTA YETERİNCE BİLGİLENDİRİLMİYOR
QT aralığı uzamasının ani ölüme neden olabileceğini biliyoruz, realitede bu çok sık rastlanmasa bile (ki bunu tahmin edebilmek çok zor), antidepresan verilen hastalara bu konu açıklanması ve hasta uyarılması gerekir. Malesef bu uyarı çoğu zaman yapılmıyor, belki bazı yan-etkiler anlatılıyor fakat detaylar ve yaygınlık oranına değinilmiyor, sloganları her zamanki gibi ''faydası risklerine ağır basıyor'' oluyor.
Depresyon bir çok zaman, bütünsel ve doğal bir terapi ile iyileşebildiği için (homeopati, bachflowers, bitkisel çaylar, vitaminler ve beslenme gibi), ani kalp ölümü riskini almak için hiç bir neden olamaz.
Bunun dışında antidepresanların uyku ve uyuşukluk yaptıklarıda bilinmekte, günlük yaşamına devam edebilmek için antidepresan almış olan bir hasta, günün yarıdan fazlasını uyumayla veya uyuma ihtiyacının verdiği bitkinlikle geçiriyor, hayattan kopuyor, bütün sosyal yaşamı aksıyor, günü uykulu, bitkin, baş ağrıları, mide bulantıları ile tamamlamak depresyondan daha kolay olmasa gerek!
Comments